2 Eylül 2009 Çarşamba

Affedersiniz Ama Ben Eminim

Bir varmış bir yokmuş... Özgürlük kulesine tırmanmaya yemin etmiş bir kız varmış...
Özgürlük özgürlük diye yanıp tutuşuyorum o kadar... Peki nerde bu özgürlük? Hayır... Ben özgür değilim. Kim özgür peki? Özgürüm deyip de özgür olan kim var? Yoksa varolmayan bir kavrama bir kelime bulacak kadar acımasız mı insanlar? Peki ya şu sanat? Şu "sanatçılar" gerçekten sanatçı mı ki? Peki ya ben... Sahi ya, ben kimim? Ya da...Kimdim? Ne oldum ben böyle? Böyle olmak istedim mi ki, bu daha önemli bir soru. Saatime önem veriyorum artık... 22:22 olması önemli benim için... Bu iyi mi peki? Geceleri 8 renkli gökkuşağını göremiyorum artık... bunu istemiş olamam! Ne oldu bana... Yere mi indim acaba gökten..
Her şey olup bitmiş, bu kız da seyretmiş...
Ve derken soluğu kesilmiş kızın..
Tuhaftır ama bu onu hafifletmiş. Kendini kuş gibi hissedip sarhoş gibi yürümeye başlamış...
Ne tuhaf dünya, insanlar köpeklerin gözlerindeki derinliklerde kaybolup gidiyor...
Ve derken....
Kocaman bir köpek gördüm yolda. O kadar şirindi ki! Masum masum bakıyordu bana..
Bir köpek görmüş kız. Durup sevmeye başlamış o köpeği... Köpek o kadar sevimliymiş ki kız dayanamamış onu tek başına bırakmaya. Sevmiş de sevmiş... Öyle güzel bakıyormuş ki kıza... Sanki onu anlıyor gibi, sanki teselli etmeye çalışıyor gibi... Kız nefes almanın o güzel hissinden daha iyi bir şey bulmuş, tekrar mutlu olmuş. O köpeğin yanında kalmış hep...Ve hep mutlu olmuş.
İşte gerçekle masalın farkı; O köpeğin yanından ayrıldım. Ayrılamk zorunda kaldım.. Burdan köpeklerin iyi hayvanlar olduğunu anlamış olabilirsin..Evet bu doğru. Ama sonuç sadece bu değil... Başka şeyler de var.. Henüz ben de bilmiyorum ama eminim vardır...Değil mi?

Hiç yorum yok: