17 Temmuz 2009 Cuma

Güneş ve Bulutlar

Tam her şeyi gördüm, yaşadım derken aklıma geldi... Hiç gözlerimin önünde ölmemişti birisi. Sadece... Bilmiyorum. Bunu görmek hoş olmazdı. İmkansız yoktu hani diye kızarım kendime... İmkansız yok, kurtar onu! İmkansız yok, kurtarabilirsin... Geceden korkuyorum. Hiç böyle hissetmemiştim. Birisi öldüğünde... Ne olacağını düşünmemiştim. O saniye herşey olur biter, ben orda durur izlerim. Sonrası? Bunu bilmiyorum. Eksik olacak... Çok eksik. Boşluğa düşmek gibi... Yastığımın alınması gibi, geceleri dertlerimi kimseye anlatamamak... İnsanların önünde ağlamayı sevmem. Zayıflık belirtisidir bu... Bir şekilde, bazı şeyleri elinden alır. Damlalarla sürükler sanki... Ama bu sefer öyle değil, olmayacak. Kendimi... Bilmiyorum anlatamıyorum. Sanırım çekiniyorum... Özgürlük yok. Gözyaşları nehirler gibi akmalı, en az onlar kadar göze çarpmalı! Çünkü olay böyle işler, çünkü önemli... Çünkü acı çekmeliyim, bu yazılar neden yazılıyor sanıyorsun!? Hayır... Kızgın değilim aslında. Sadece terketmek istiyorum. Herşeyi... Herşeyi. Güneş doğana kadar da dönmemek... Gerçek bir ev... Çok mu şey istiyorum? Yağmur yağmasını istiyorum, yağmurda koşmak istiyorum! Ama tek başıma olmaz... Şu an beni düşünen biri olsun yanımda. Her an beni düşünen biri, beni önemseyen biri... Onunla koşalım. Bir ağacın altına oturalım, ben onun omuzunda ağlayayım.. Sonra da birlikte gülelim. Ağacı silelim ya da, ağaç olmasın. Yağmurun altında ıslanalım, sırılsıklam olalım. Ağlarken beni gören ve benimle dalga geçen biri gelsin yanımıza. Ama o kadar mutlu olayım ki, onu takmayayım. Oracıkta bırakalım onu.. Birden gerçek bir dostum belirsin. Gülelim onunla da, o da bizimle gelsin. Üç kişi sarhoş gibi dolanalım. Nedensiz yere bile gülelim. Herşey çok güzelken yağmur dursun, eğlence bitsin. Eve dönelim, herkes delirmişiz gibi baksın bize. Ya da hayır... Yağmur durmasın. Güneş batmasın. Biz hep orda kalalım, saatler dursun... Hep o güzel anda kalalım. Sonra... Sonra bir şey olmasın ya... Hep öyle mutlu mutlu gidelim. Bu kadar sanırım... Evet bu kadar.

10 Temmuz 2009 Cuma

Sel

Bazı şeyler nedensizdir, bir süre sonra bunlardan bıkar insan... Bazılarının çok büyük nedenleri vardır, taşıyamazsın omuzlarında. Peki... Yaşamak için nefes alırken ne için yaşadığını düşündün mü hiç?

Hep istediğim bu değil miydi? Peki neden şimdi nefes almak gereksiz geliyor...? Ölecekmişim gibi gelmiyor artık. Sanki hava olmasa da yaşanır... Hatta bazen.... Hayır, hayır unutmuyorum! Sadece bir geçiş bu, farkındayım. Bunu sürekli hatırlamalıyım evet. Her şeyin düzeleceğini biliyorum...Nasıl olacağı hakkında bir fikrim yok ama yine de eminim.. Yaşamak istemiyorum belki de...Belki de deliriyorum! Belki fazla karamsarım ya da gerçekten inanmıyorum... Gerçekti, gerçekten gerçekti! Eminim ama... Değilim..

Düşünmediysen... Ben düşündüm. Anlık zevkler için yaşıyoruz biz, salaklık belki... Geçip gidecek, gerçek bile değil belki! Ama yaşamak için başka bir nedenimiz var mı? Bunların saçma şeyler olduğunu düşünmüştüm, kendimi de çok iyi kandırmıştım ya... Gerçek değil demiştim, gerçeği görmüştüm işte. Ve bakın kendimi kandırdım yine, sırf anlık şeyler için, birkaç saniye için belki... Nefesime bir anlam vermek için... Hayatta kalmak için..!

Mümkün değil emin olmak.. Dayanabilecek bir direk yokken ortada... Arabalar geçip gitti tabi... Arkalarından el salladım.

Herşey kayıp gitmişken neden hayatta kalmak isteyeyim? Saçma... Ama o durduğunda farklıydı. Onca ışığın ortasında parlak olmayan sadece oydu, ve duran... Tuhaftı, ve belki yalan...

7 Temmuz 2009 Salı

Açık

Az önceki yazım.. Çok karamsar ya:) Bilmiyorum birden neşelendim.:) Yazmaktan sanırım. Aslında silecektim de yazdıklarımı.. Yazık olur yaa:) Tuhaf ya... Birden herşey güzel dedim kendi kendime.. Mutluluğu yazamaz mıyım?:) çiçekler gibi.. Belki rengarenk bir balon..:) İyi yanı da var olayların.. Basit bir şarkı değiştirebilir herşeyi.:) Önemli olan bu zaten; kanatların yokken bile özgür olabilmek!:) Gelecekte bitecek herşey belki çok yakında.. Ama şimdi gelecekte değiliz. Bunu arada sırada hatırlamalıyım.. Siz de hatırlayın.:)

Aralık

Çok güzel bir şarkı gibiydi, hani üzer sizi ama yine de dinlemek istersiniz defalarca... Kısa olduğunu biliyordum. Yıllar; günlerle ölçülebilirdi. Birkaç tane 24 saat; saatleri saniyelere çevirebilirsiniz. Neden mi anlatıyorum bunları? Boş hissettiğim için. Hem öyle hem de çok dolu aslında... Ve çok karışık. Kendimi kaybettiğimi hissediyorum... Sıradanlaşmaya başlıyorum. Bu sorun değil, ben sadece hayallerimi istiyorum... Duygularımı istiyorum -hayır gerçek olanları! Değiştirebileceğimi zannettiğim zamanlar... O boş geçtiğini düşündüklerim; işte onları istiyorum! Belki de kendime eziyet bu.. Bu... Gerekli. Öldüğümde... Ölemezmişim gibi geliyor ya. Sevdiklerim gidemezmiş gibi... Her söylenen gerçekmiş gibi... Gitseler ne olacağını bilmiyorum. Yalnızım belki de. Belki de hepsi hayaldir. Ya da yalan.. Bunu düşünemiyorum işte. İnanmak istiyorum bazı şeylere.. Kanıtlamak istiyorum, kanıt istiyorum. Kaç yaşında olduğumu hatırlamıyorum ama çok eskiydi... Bulutlarda yüyüyebileceğimi zannediyordum. Kıyamete daha yüzyıllar olduğunu sanıyordum. Nasıl başladığımı bilmiyordum. Perilerin olduğunu ve bana sihirli güçler vereceklerini sanıyordum. O küçük pencereden baktığımda gördüğüm mavilikte sonsuzluğu arıyordum...İnanıyordum. Gökyüzü turuncuydu istediğim zaman, istediğim zaman da mor. Gerçekten düşündüğüm kişi olabileceğimi sanıyordum... Zeki olduğumu sanıyordum.