11 Aralık 2010 Cumartesi

Nedensiz

Saate baktı.
Onun durmuş olması tüm zamanı durdurabilseydi keşke... 
Gözlerini sildi... Ağlamak değil de, göz yaşlarının nedensiz yere dökülüyor oluşuydu asıl canını yakan... Ve bunu zihninin en karanlık köşesinde simsiyah duvarların arkasında gizlemişti özenle. Ama sessizliği bozup tüm itirafları uyandıracak bir gök gürültüsünün de geleceğinin farkındaydı başından beri.

O da sıradan, basit, her şeyden kaçmak isteyen birisiydi işte... Bütün mesele buydu.

1 yorum:

Müge dedi ki...

Neden yok diye üzülürken insan, aslında nedenlerin gümbürtüsüdür dışa vuran...