1 Aralık 2010 Çarşamba

Hiç Durmadan

Fırtınalıydı hava Umut Gemisi rotasını değiştirdiğinden beri.
Rüzgarlar onu beklemişti adeta yıldızlara uzanan yolculuğunda. Dalgalar da bir olmuştu kapkara bulutlarla, kırbaç gibi çarpmak için yaşlı, ağrıyan tahtalarına. Ama inadı kanıyla yazılmıştı yelkenlerine, "Benim ölümüm İmkansızın elinden olacak." diye. Şimdi zavallıca bakmayı reddetmiş aşağıya, gözlerini yummuştu yıldızların yüksekliğine...

"Dur!" dedi, denizin derinliklerinden kayıp iskeletler, insan eli değmemiş hazineler.

Ama o kaybetti hiç durmadan, yaralandı... Yaşadı durmadan; sonuna yaklaştı.  Yeni fırtınalar bekliyordu onu her sakin gecede, yepyeni günleri, kayıp gidiyordu güneşin doğmadığı bir yerlerde.

Durmadan geceyi tattı o, fırtınalarda hırpalandı. Durmadan adımını attı ileri doğru; ya da geriye giderken her şey,  o öyle sandı.

Hiç yorum yok: