22 Mart 2010 Pazartesi

Veronika

"Güvercin Adam, neden herkes sana Güvercin Adam diyor?" diye sordum yorganı boynuma kadar çekerken.

"Çünkü Lily bana Güvercin Adam diye seslenirdi. Nedenini bilmiyorum. Sonra herkes beni Güvercin Adam olarak tanıdı." dedi Güvercin Adam gülümseyerek. Geçen sorduğumda " Michael bana Güvercin Adam diye seslenmişti" demişti. Ve ondan önceki soruşumda da Noah'nın ona bu şekilde seslendiğini söylemişti. Gemideki herkese kimin Güvercin Adam'ı Güvercin Adam olarak tanıttığını sormuştum . Ama iş sonunda dönüp dolaşıp yine Güvercin Adam'a geliyordu. O da her seferinde gemideki birisinin onu Güvercin Adam olarak çağırdığını söylüyordu, ama tabi ki bu bir yalandı çünkü gemideki herkese tekrar tekrar bunu sormuştum...

"Güvercin Adam... Hiçbir zaman sana gerçek isminle seslenemeyecek miyim?"

Bu soru üzerine uzaklara dalan masmavi gözleri her zamanki gibi anlayamadığım garip ve yoğun bir duyguyla doluydu. Michael bunun deli olmasından kaynaklandığını söylüyordu hep, ama ona inanmıyordum... Güvercin Adam deli değildi, yalnızca bazı garip huyları vardı. Hem etrafında onu seven kimse yokken nasıl normal davranması beklenebilirdi ki?
Geminin kaptanı olan Jeffery, Güvercin Adamdan tam anlamıyla nefret ediyordu. Zaten onu gemiye para karşılığında almıştı. İşte bu yüzden gemideki herkes Güvercin Adam'a "çöp" gibi bakıyordu. Ben hariç tabi...

"Gerçek isim sahte isim diye bir şey yoktur Veronika..." dedi gözlerini bana çevirmeden. "Bir insanı nasıl çağırmak istiyorsan öyle çağırmalısın. Bu, senin için o kişinin gerçek ismidir. Mesela bak, herkese göre senin gerçek ismin Sarah. Ama bence senin adın Veronika olmalı."

"O zaman... Sana Oyuncak Adam diyebilir miyim?"

Bu sorum üzerine kısa ve içten bir kahkaha attı. "Ah tabi!"

Bunun onu mutlu ettiğini biliyordum. Çünkü Güvercin Adam, her zaman insanların onu Oyuncak Adam diye çağırmasını istemişti. Ama bunu birilerine söylerse insanların onunla dalga geçeceğini düşünüyordu. Haksız da sayılmazdı...

Tekrar yüzüne baktım. Her zamanki gibi sıcacık gülümsüyordu. Sarı, yoluk yoluk saçları omzuna kadar geliyordu ve gülümsemesiyle birleşince tam bir... bir... Aslında bu şekilde neye benzediğinden emin değildim. Sonra birden kafasındaki kocaman tüylü şapkayı da yüzünün geri kalanıyla birleştirince bir kuklaya benzediğini fark ettim.

"Artık uyusan iyi olur Veronika." dedi bana doğru döndüğünde.
İsteksizce lambayı söndürüp Güvercin Adam'a -benim için artık Oyuncak Adam-  iyi geceler dedim. Neşeyle odamdan çıktı. Oysa yalnız kalacağı için çok üzgün olduğuna emindim... Yine odasında ölümüne kaç saniye kaldığını hesaplamaya çalışacaktı. Sonra hesaplayamayınca sinir krizine girip titreyecekti. Böyle olmasından nefret ediyordum. Güvercin Adam benim için çok değerliydi ve onu ölümden öylesine korkarken, delirmiş olarak düşünmek beni çok üzüyordu.

Ondan nefret eden kötü insanlar şimdi bu gemide güzel rüyalar görürken, Güvercin Adam böyle kabuslar yaşamasına sebep olacak ne yapmış olabilirdi ki?...

Hiç yorum yok: