8 Temmuz 2010 Perşembe

Rüzgar Perisi

Fısıltılarla dolu bir odada... Rüzgar perisi ağlıyor.
En karanlık anılarını çekip çıkarmış insanlar, bir cam gibi kırmışlar bedenini. Ama o anlamıyor... Nerde tüm inançları, istekleri?
Rüzgar perisi ağlıyor. Tüm yüzleri unutmaya mahkum artık...
Şimdi düşen kendisi, şimdi düşen hayalleri... Eskiden düşürdüğü, yaşamayı en çok seven yaprak gibi; tüm gücüyle en tepedeki dala tutunuyor.
Rüzgar perisi ağlıyor...Masum bir fare karşısında kıvranıyor.
Kocaman gözlerinden korku akıyor. Minicik kalbine yıldızlar saplanmış... Son kez buz kesmiş elleriyle dokunuyor annesinin eski kolyesine. Artık çok geç her şey için, o da biliyor.
Rüzgar perisi ağlıyor.
Tüm hayatı yazdığı harflerde sıkışıp kalmış... Doğru bir kelime yok yaşamını ordan çıkarmak için.
Rüzgar perisi bekliyor o büyülü kelimeyi... Onu bulacak kişiyi...
Rüzgar perisi ağlıyor... Şimdi yalnızca kendisi için.

Hiç yorum yok: