8 Haziran 2010 Salı

Masumiyet

Güçsüz, zayıf... Öylece teslim olmuş geceye, duyguları sönmüş... Zar zor hayatta kalan bakışlarınla simsiyah kanatlarımı izliyorsun. Söyleyecek tek bir kelime bile yok. Haklı olan yok, kimse yok... İkimiziz. Beni affetmemen için dua etmekten başka bir şey yapamıyorum... Lütfen, affetme bu kez.

Anlamıyorsun ki... Göremiyorsun ellerimden akan kanı. Gözlerini öyle sıkı bağlamışım ki fark etmeden, karanlığımı bile göremiyorsun. Ellerimi bırakman için yalvarıyorum... Bırakmıyorsun. Bırakamıyorsun... Belki de ben izin vermiyorum gizlice. Belki de bedenim esir olmuş senin sönük ışığına. Kanatlarımı kırmış hıçkırıkların... Uçamıyorum, kaçamıyorum. Çıkış yok. Her yer kapalı artık... Sonsuza kadar ölmeye mahkumuz, tekrar ve tekrar...

Bağırıyorsun... Duyamıyorum incecik camın ötesinden. Dayanmanı söyleyebilsem keşke... Dayanamıyorsun. Yine işkence ediyorsun kendine. Senin suçun olduğunu sanıyorsun... Görmelisin! Görüyor olmalısın!

Sen masumsun...

Hiç yorum yok: