Toprak damlalara kavuşuyor sonunda... Heryer sessiz, herkes bekliyor... Karanlıklar kanatlarını takıyor savaş için. Mavi gölge uçurumun kenarında bembeyaz bir kelebekle.
Bazen anlamazsın... Bazen olmaz. Defolup gitmek gerekir bazen, önemsemezsin.
Hızlanıyor beyaz kelebeğin kalp atışları.. Her şeyin bittiği yerdeler artık.
Kimse olmaz yanında. Dünyayı karşına alırsın tek bir damla için bazen... Bazen... Bazen düşmek nedir, onu anlarsın.
Karanlıkların kanatları müziği boyayıveriyor siyaha... Mavi gölge yalnız. Mavi gölge cesur. Mavi gölge yaşıyor.
Mavi gölge ölecek...
Kendini feda eder misin gökyüzünün küçücük bir parçası için? Kendini feda eder misin bir saniyelik özgürlük için?
Düşüyor denize doğru Beyaz kelebek... Artık sihirli kanatlar yok, güzellik yok. Mavi gölge yok artık, soğuk bakışlardan başka hiçbir şey yok yanında...
"Mavi gölgenin ölümü..."
"Hayır."
Huzur... Buz gibi bir huzur sarıyor her yerini beyaz kelebeğin. Çırpınma, endişe, güç... Hiçbiri yok artık. Artık korku dolu anılardan başka hiçbir kötülük yok. Sonsuzluk var şimdi önünde. Bomboş bir sonsuzluk... Hiçlik belki. Bilmiyor...
En acısı da senin için ölmüş birini asla hak ettiği kadar sevememektir.
Buğulu bir koşuşturmanın arkasından o kadar sade görünüyor ki savaş. Mavi gölge uçuyor, sonra düşüyor... Hareket edemiyor... Seviyor... Görüyor, ama dokunamıyor. Teslim oluyor, ama içindeki isyanı dindiremiyor...
Sonunda herkes hisseder hiçliğin ağırlığını...
Sonunda hep karanlıkla tanışır gölgeler...
Gün biter hep, bir kelebek daha ölür...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder