30 Ağustos 2010 Pazartesi

Keşke Olsaydım

Hayatım bir resim olsaydı, siyah duvarlarda kaybolan karanlık insanlardan ibaret olurdu.

Ama ben bir resim olsaydım, beni Fransız bir kadın çizmiş olurdu... Şarkı söylemeyi çok seviyor olurdu o kadın. Var olmayan dillerde şiirler yazardı. İnsanlar anlam veremezdi o kadına, onun da anlamlı olmak gibi bir derdi yoktu zaten... Hep sarhoşken çizerdi resimlerini. Yalnızca o şekilde korkusuzca anlatabilirdi kendini...

Adı Addie olurdu o kadının. 32 yaşında boğularak ölürdü, eminim...

Peki resim? O kadar da önemli değil aslında.. Bir insanın bedeni, koca hayatının içinde ne kadar önemliyse o kadar önemli sadece... Resmi sarhoşken çizmemişti Addie, aptallık etmişti. Korkmuştu her şeyi söylemeye. Son sözü "Gidin!" olacaktı... Ama bir kez daha sarhoş olamadan öldü.

Zaten bu yüzden en gerçekçi resmiydi bu. Ölümünü çizmeye çalışmış, yapamamıştı... Dediğim gibi, önemli değil bu. Koca hayatın içinde yalnızca bir toz tanesi... Bu yüzden hiç hatırlanmayacaktı bu resim.

Ben bir resim olsaydım, kimsenin hatırlamayacağı bir resim olurdum.

Ama hayatım bir resim olsaydı, herkes her yerde görürdü onu... Kimse unutamazdı, bu yüzden fazla sıkıcı olurdu.

Yine de hiç önemi yok tüm bunların... Ne Addie'nin ölmüş olmasının, ne de bir resminin hatırlanmamasının. Bir kitabın yüzlerce sayfasından yalnızca biri gibi tüm bunlar...

Diğer sayfalar? "Gidin!"le ıslanıp erimişti onlar. Çünkü Addie'nin tüm hayatı, tüm resimleri, ve tüm ölümleriydi "Gidin!". Yine de Addie söylememişti onu. Söyleseydi o da unutulurdu... Hayatı da kendisiyle o sulardaydı şimdi, unutulmasından iyiydi en azından..

Tabi ki bir resim değilim ben.... Ama keşke olsaydım...

1 yorum:

Ecehan dedi ki...

Duyuyorum! Göremiyorum.