31 Ağustos 2010 Salı

22:22

Uyuyamıyorum.. Uyuyamıyorum işte. Deli gibi yağmur yağıyor ve elektrikler yok... Uyumaktan başka yapacak bir şey yok, ama uyuyamıyorum. Saatin başında geçiriyorum artık her dakikayı... 13:13, 14:14, 20:20, 03:03, 05:05... Eskiden özeldi bu saatler, şimdi her gün 24 tane yakalıyorum onlardan. Kabuslar korkutucuydu, en azından korku vardı... Şimdi yatağımda beni bekleyen sıradan dostlar onlar, korku bile öldü. Yıldızlar yalnızca minik susam taneleri, hep varlar odamda... Bazen kuş seslerini duyuyorum, sonra birden susuyorlar... Ve gün bitiyor... Bir gün yine susacak kuşlar, bir daha hiç ses çıkarmayacaklar. Ben yatağımda o günü bekliyorum... Belki biri kapımı açar, elimden tutar, perdelerimi açar diye...
Açmıyor... Fark eder mi? Yok, etmez! Bekliyorum belki güneş de doğar odama diye. Doğmuyor... Fark eder mi? Yok, etmez... Ben beklerim yine de.

Hiç yorum yok: